bi susun .muğa goyim

küfürlü oldu di mi başlık? oldu biraz. neyse, içeriği de öyle zaten. içinizde "aa, ne ayıp!" diyecek olan varsa okumayı bıraksın ne diyeyim. hikayeye geçecek olursam magosa'dan ercan hava alanına gitmeye çalışıyorum. 3 saatte bir uyduruk bi servis var, adı da "kıbhas" bizim bildiğimiz havaşa tekabül ediyor. artık benimle beraber hangi uçak varsa en tırt yolcu profili bana denk gelmiş servisteki..

işlerinden dolayı insanları yargılamam asla ama genel kanıyla yaklaşırsak bildiğin amele, işçi tayfası. 30-35 yaşlarında bitanesi de geldi yanıma oturdu. bu nokia olmayan kamera, tv, mp2, mp3, mp4 özelliklerine sahip "sokia" marka telefonunu çıkardı gömdü kafayı telefona, iyi bari dedim. onun oturduğu taraftaki camda da annemle kardeşim beni yolcu edicekler el sallıyolar falan. araç hareket ederken bende hafiften el salladım, adam kaldırdı kafayı bana mı yaptın dedi. yok dedim aileme el salladım falan, "haa tamam yeğenim" dedi.

ne olduysa o ilk konuşmanın ardından oldu zaten, adamın çenesi açıldı. yaş farkından ötürü herkese sorulan ve "talebe misin?" diye başlayan bir dizi soruya tutuldum. ben kısa cevaplar verdikçe adam bana yakınlaştı, açıldı. içinde tuttuğu herşeyi dökmeye başladı adam. tam da hayat hikayesine girmiştik ki yanından geçmekte olduğumuz casino'nun limuzini yola kendini atınca trafik tıkandı kısa süreli. adam casino'ya baktı ve : "amuğa goyim amuğa goyim, bunların hepsi mafya amuğa goyim." dedi. aynen böyle. evet, aynı cümlede 3 kere aynı küfürü kullanmıştı. oha lan dedim, adamda yaratıcılık hiç yok. bu ne kısıtlı küfür kullanımı, bari arada pozisyon değiştirseydin..

tabi etrafımızdaki insanlar bu küfür zincirinin ardından biraz afallamış olsa da sessizce yola devam ettiler. iyi haberse artık adam da sessizleşmişti. yeni kötü haber ise önümde henüz tanışan 2 bayanın kaynaşmasıydı. bu toplu taşıma araçlarında tanışıp bu kadar kaynaşmayı nasıl beceriyolar bilmiyorum. yok efendim, ikisi de şansa izmire gidiyomuş da birisi diğerine "sen izmirde muzaffer amca'yı tanıyo musun?" diye soruyo. izmir lan orası ayı! 3. büyük şehir. senin beynindeki hücre sayısı kadar muzaffer amca vardır orda..

45 dakika süren yolculuk boyunca susmaksızın önümdeki cırtlak sesli kadınlar konuştu. tabi dışımdan "bi susun amuğa goyim" diyemedim de. diyemedim de değil, aklıma bile gelmedi. bende o kadar bile yaratıcılık ve gerekli taban bilgi yok demek..

(bkz : küfürlü yazı yazdık bari toparlayalım)
(bkz : yersen)

çalınan adres : http://direnkknerid.blogspot.com/2009/09/bi-susun-muga-goyim.html
Etiketler: 1 yorum | | edit post

alanya muavini kalmasın!!

peş peşe yazılar ve anılarla kendimi affettirmeye devam..

kamil koç güzel otobüs şirketi vesselam. diğer bilindikler de güzel. zamanında kamil koç için çok saydırdığımdan onu örnek verdim. şu isimsiz otobüs şirketlerine bilinçli yaşlarda ilk defa bu yaz bindim. bilinçli yaşlarda diyorum ilkokula başlamadan falan önce binmiş olabilirim, bilmiyorum. yanlışsam annem/babam düzeltsin. herneyse, dediğim gibi bu yaz ilk defa böyle bir şey yaşadım.

alanya'ya gitmeye çalışıyoruz deniz'imle, antalya havaalanında buluştuk. 80 türlü zorlukları aşıp sonunda atladık taksiye, otogara gidicez ordan da ver elini alanya. öyle olmadı tabi. girdik otogara, neyse bulduk hemen kalkıcak bi tane alanya arabası. "bilmemne turizm" yazmışlar otobüsün sağına soluna. "ne kadar?" dedik, akabinde "iyi ucuzmuş" dedik bindik otobüse..

otobüs zaten hayli eski olunca ben biraz kıllandım. akabinde otobüsün içinde "bizim otobüslerde telefonlar açık" diye övgü dolu yazıyı görünce aha dedim sıçtık. herhalde arabada fren falan zaten kalmamış, çalışan bi fren olmayınca neyi bozucaksın di mi?

neyse efendim oturduk yerimize ve yaklaşık 3-4 saat süren yolculuk başladı. muhabbet ediyoruz falan derken muavin geldi bişeyler dedi, anlamadık biz. tekrar etti, gene anlamadık. bidaha tekrar etti, sonunda önceki otobüs deneyimlerimizden çıkarım yaparak anladık ki adam bize nerede inmek istediğimizi soruyor. ama adam öyle bi peltek ki, bu soruyu oluşturan 3-4 kelimenin hiçbirini anlamamışız, o derece. pelteklikle dalga geçtiğimden değil ama o adama da soru sordurmayın lan! 2 tane muavin var zaten o kola koysun, diğeri sorsun bari..

tabi diğer muavin de normal değil. 1.50 boylarında eşcinsel, bol jöleli bir "erkek" idi kendisi. kaşlar falan o biçim. bi de koridor tarafında oturuyodum, adam sürtüne sürtüne geçmesin diye ara ara deniz'in üstüne yattım kalktım. adam kola servisi, çay servisi falan yapıyo mesela, adam benle konuşmasın benden bu kolanın çayın karşılığında bişey istemesin diye bişey içmedim bile. düşmanımın başına gelmesin, aman diyim..

siz siz olun alanyaya gidecek olursanız doğrudan büyük firmaların otobüsleri ile gidin. hem daha ucuza geliyor hem de aman diyim, straight olarak yola çıkıp, başka yollarla alanyaya varmak var işin ucunda..

çalınan adres : http://direnkknerid.blogspot.com/2009/09/alanya-muavini-kalmasn.html
Etiketler: 0 yorum | | edit post

İstanbul Hatırası

Bir tramvaya atlayıp gitme hikayesi.Akbil basmadan pervasızca binmek ve gitmek duygusu=)





by N&A
Etiketler: 3 yorum | | edit post

özlü sözler #1

"Sendeki hava benim lastiğimde de var."
Etiketler: 0 yorum | | edit post

boku yedi

forum sitelerindeki "komiklikler bu forumda eki eki" bölümünde bulunabilecek bir kare. ben beğendim ama..

çalınan adres : Arabanın sahibi ne bileyim (anonim)
Etiketler: 0 yorum | | edit post
Related Posts with Thumbnails