Öğrenci milleti dediğin oraya buraya otobisle gider diye biz de sanki başka alternatifimiz yokmuşcasına koşa koşa aldık otobüs biletlerimizi.."Önceden uçak bileti alma" alışkanlığımız gelişme aşamasında ve bu yüzden de kimi zaman sekteye uğramakta.VİP Turizm hizmetinde,kanımca üretilen ilk otobüsle yola çıktık.
Öyle bir otobüs,öyle bir oturma planı,öyle bir kabus başlangıcı yok.
Gerçi bilirsiniz; hani daha oturduğunuz anda öndeki çaaatt diye kucağınıza koltuğu indirir ya,ve önünüzde arkanızda sağınızda solunuzda kesinlikle çocuk ve iki level kötüsü bebek olur ya,onlar daha oturmadan ağlamaya başlar,çocuklar daha otururken niyeyse hep mikrofon yutmuşcasına "anne koltuğu niye yapmışlar?" gibi sorular sormaya başlar ya bi de arkadaki çocuk ayağını sürekli koltuğunuza pat küt vururya..Tam tamına o yolculuktan bahsediyorum.Hostun salaklığından, suyu üzerinize dökerek koymasından falan bahsetmiyorum bile..
Neyse bu neredeyse hepsi bir arada yolculuğumun 10 saatinde falan ölü gibi uyudum.Bi molaya inmedim dahi!Önümüzdeki salak çocuk bizim onun yastığını aldığımıza karar verip aralıklarla rahatsız etti bizi.Uyandırarak!!nazlıya bi baktım eli havada çocuun kafasına doğru gidiyor.O neyy derken baktım hayal ediyomusum..Evet içimden o kadar çok geçmiş bunun olması.Beynini delmek istedim var olduğundan şüphe duyduğum..
Ayrıca otobüste aç kalmak-deyim yerindeyse midesi kazınmak ve bir atasözü gerekirse de "aç aman bilmez çocuk zaman bilmez."-(öyle demeyin atasözü var böyle) diye tabir edilen nadide olayın en uç noktasını yaşadım.Bi molaya uyicam diye çıkmadığım için acıktım yolda.İnsan iki kırıntı bişe verir.Düşünür yolcularım naapar needer der.İki poaçanın yanına bide çubuk kraker koyiim bare iki su eksik aliyim bunu yapiyim der!nerdeeeeeee..
Çok zor geçirdim yolculuğu okur çoookk..En son öndeki çocuğun kafasına gömdüm bitane!derkeeen baktım açlıktan hayallere dalmışım...Siz siz olun otobis e şehir içi hariç binmeyin.Bunu yapmayın,yazık etmeyin..Heeee dersenizki biz grupcanayız yolda iki batak atarız üç uyur beş şarkı söyleriz ozaman allah selamet versin.Ben üç beş el pis 7 li bi kaç el de poker oynadım, edemedim..
Bi de "sen ne okuyosun evladım?" cinslerinden kaçının.Özellikle uykudan kalkıp wc ye gidip elinizi yıkarken soranlarından.SAnaNE teyze elimi yıkıyorum orda statü analizi yapıyosun bana yaaaa diye içinden geçirip abidik gubidik şeyler söylemek güzel tabi.Ben bu seferkine rekreasyon okuyorum dedim de o zaten anlamadı.Bi dahakine de "şan fıstığı yetiştiriciliği" dicem. .
İşte böyle böyle bir otobüs yolculuğu daha geride kaldı.Herşeye rağmen otobüsler candır,binilesidir,bu blogun ana temasıdır..
P.S: "Yolculuk garip şey, hele de halkla gidiyorsanız."
..................................................................... Nesli Y.
Öyle bir otobüs,öyle bir oturma planı,öyle bir kabus başlangıcı yok.
Gerçi bilirsiniz; hani daha oturduğunuz anda öndeki çaaatt diye kucağınıza koltuğu indirir ya,ve önünüzde arkanızda sağınızda solunuzda kesinlikle çocuk ve iki level kötüsü bebek olur ya,onlar daha oturmadan ağlamaya başlar,çocuklar daha otururken niyeyse hep mikrofon yutmuşcasına "anne koltuğu niye yapmışlar?" gibi sorular sormaya başlar ya bi de arkadaki çocuk ayağını sürekli koltuğunuza pat küt vururya..Tam tamına o yolculuktan bahsediyorum.Hostun salaklığından, suyu üzerinize dökerek koymasından falan bahsetmiyorum bile..
Neyse bu neredeyse hepsi bir arada yolculuğumun 10 saatinde falan ölü gibi uyudum.Bi molaya inmedim dahi!Önümüzdeki salak çocuk bizim onun yastığını aldığımıza karar verip aralıklarla rahatsız etti bizi.Uyandırarak!!nazlıya bi baktım eli havada çocuun kafasına doğru gidiyor.O neyy derken baktım hayal ediyomusum..Evet içimden o kadar çok geçmiş bunun olması.Beynini delmek istedim var olduğundan şüphe duyduğum..
Ayrıca otobüste aç kalmak-deyim yerindeyse midesi kazınmak ve bir atasözü gerekirse de "aç aman bilmez çocuk zaman bilmez."-(öyle demeyin atasözü var böyle) diye tabir edilen nadide olayın en uç noktasını yaşadım.Bi molaya uyicam diye çıkmadığım için acıktım yolda.İnsan iki kırıntı bişe verir.Düşünür yolcularım naapar needer der.İki poaçanın yanına bide çubuk kraker koyiim bare iki su eksik aliyim bunu yapiyim der!nerdeeeeeee..
Çok zor geçirdim yolculuğu okur çoookk..En son öndeki çocuğun kafasına gömdüm bitane!derkeeen baktım açlıktan hayallere dalmışım...Siz siz olun otobis e şehir içi hariç binmeyin.Bunu yapmayın,yazık etmeyin..Heeee dersenizki biz grupcanayız yolda iki batak atarız üç uyur beş şarkı söyleriz ozaman allah selamet versin.Ben üç beş el pis 7 li bi kaç el de poker oynadım, edemedim..
Bi de "sen ne okuyosun evladım?" cinslerinden kaçının.Özellikle uykudan kalkıp wc ye gidip elinizi yıkarken soranlarından.SAnaNE teyze elimi yıkıyorum orda statü analizi yapıyosun bana yaaaa diye içinden geçirip abidik gubidik şeyler söylemek güzel tabi.Ben bu seferkine rekreasyon okuyorum dedim de o zaten anlamadı.Bi dahakine de "şan fıstığı yetiştiriciliği" dicem. .
İşte böyle böyle bir otobüs yolculuğu daha geride kaldı.Herşeye rağmen otobüsler candır,binilesidir,bu blogun ana temasıdır..
P.S: "Yolculuk garip şey, hele de halkla gidiyorsanız."
..................................................................... Nesli Y.
Yorum Gönder