Halkın kontrolsüz gücü
18:25
İstanbul'da yaşayan, metrobüs kullanan okurum, iş çıkış saatlerinde Mecidiyeköy durağının gişelerinden ve hatta o açık alandan itibaren ne kadar kalabalık olduğunu bilebilir. Bir Mersin kadar insan orada metrobüse binmek için uzun kuyruklar oluşturur, yine o insanlar arkalarına taktıkları motorla baya bi hızlı yürüyebilirler.
Ben halkın tersine, çoğunluğun eve döndüğü saatte işe gidiyor olduğumdan, sürekli bir ters yönde yürüme ve bunun zorluklarıyla karşılaşıyorum. Dün yine herkesin tersine yürürken, tam da Mecidiyeköy akbil gişelerinin orada karşımdan saatte 233545 km. hızla bir teyze geliyorduki; ben,benim o sallana seke yürüyüşümü idrak ederek hafif sol yapar diye düşünürken, hiç de istifini bozmadan sol kolumu koparıp yanında götürmek suretiyle bana çarptı. O çarpmanın etkisiyle, sen arkana dahi bakıp özür dileme! üstüne sen elimdeki dergim savrul! üstüne sen mp3 çalarım kulaklığından çık yere düşş.. bi de o yetmezmiş gibi o mp3üm sürükleen sürükleen yerdeki ızgaranın içine gir!!Sonra ben 3-5 dakika kadar şoka giriyim, hayretlerim şaşsın, mp3 ümü kurtarmaya çalışiyim ama öyle bi imkanım olmasın, sonra bir sinir, bir hüzün ve bir eli kolu bağlanmışlıkla yoluma devam ediyim..
O teyze de o kontrolsüz gücünü kontrol edemeye edemeye ve ettirilmeye ettirilmeye hayatına kaldığı yerden devam etsin. Hadi çarptın bare insanlaş, bare bi normal ol..ve bu yüzden otobüslerdeki o tıknaz, başı bağlı hükümet teyzeleri bir kez daha sevmiyor bir kez daha antipatimi pekiştiriyorum.Hayattan eksilseler, ulaşımın psikolojik olarak rahata ereceği tür....
Yok vallahi halkla gitmek zor!..